Dikiş Köşem ve Laminant Raflarım...


       Bu el işlerine sardırdığımdan beri, dikiş makinesinin durmadığı köşe kalmadı.. Kah salonun orta yerinde, kah küçük odamdaki kendi köşesinde.. Ama şöyle, geniş, her türlü ıvır zıvırı da el altında bulabileceğim bir köşe olsa ne güzel olur diye düşündüm.. Bir sürü kumaş, sağda solda duruyordu, aradığım iplikleri, kurdeleleri, ve diğer malzemeleri ikide bir kaybedip koyduğum yeri unutmaktan da bıkınca, ben bu işi ciddiye alayım dedim. Evin köşe odasında bazı eşyaların yerlerini değiştirerek yapabilirim diye düşündüm. Masaüstü bilgisayar zamanlarından kalıp atıl duran bilgisayar masasıyla dikiş makinesinin açılmış halini L şeklinde koyarsam tam bana uygun bir dikiş ve çalışma köşesi olur dedim ve yaptım.. Bilgisayar masasının alt kısmına kumaşlarımı dizdim, çekmecesine her türlü ıvır zıvırı koydum ama yine de bana yetmedi..  

Bir de raflarım olsa çok güzel olurdu dediğimde, beynimde bir ampul yandı.. :)  


Yıllar önce evde bir odamıza döşettiğimiz laminant parkelerden birkaç tane artmıştı. “Sakla, bir gün lazım olur” mantığını elden bırakmayıp, yıllardır onları koyacak yer bulma konusunda azmetmiş olmama seviniyorum. Çok güzel raf olurdu onlardan.. Duvara çakma işi biraz sıkıntı gibi görünüyordu ama ikinci ampul de orada yandı :) Salon değişikliklerini yaparken sandalyeleri kaplamak için aldığım zımba makinem, imdada yetişti. Çivi olmazdı. Ama zımbayı duvara çakmayı başarabilirsem içinden geçirdiğim iple laminantları sabitleyebilirdim. Bunun için uygun olan bir hasır ipim bile vardı :)


Ve sonuç ...




Rafların yapımı 15 dk. mı aldı.. Ama eşyaların taşınması ve yerleşimini hiç sormayın... Bittiğinde de fena olmadı sanki..  Sıkıldıkça makinenin başındayım şimdi... :)




Bu da; masanın üzerinde çalışma halinde gördüğünüz yastıkların bitmiş hali ... Onu da ekliyim dedim..


1 yorum: